Çarşamba, Ocak 25, 2006

yaz!

ben yazar olmak istiyorum. gerçekten. pek bir çabam olmuyor bunun için. hikayeler gelsin bana istiyorum. bekliyorum. bir iki ufak denemem bisiler.blogspot.com'da ama galiba hiç okunmadı şimdiye kadar. yalnız bir görüntü var hayalimde. ben. bodrum evlerininki gibi beyaz bir teras. bir tek masa. üzerinde canlı renkli çiçekli fakat kısa bir örtü. nisan gibi hava, biraz belki ama çok değil, mayıs gibi. üzerimde beyaz, dizlerimin altına dek inen, dantelli bir elbise. saçlarım hiç olmadığı kadar uzun. dağınık. yani tam da dağınık değil. daha çok iki günlük fön gibi ama bir kalemle toplanmış, dağınık izlenimi verilmiş. önümde kesinlikle bir daktilo. (Sencer'in orta 2'de bana hediye ettiği daktilo olabilir mesela. ben ameliyatlıydım. o ağırdı. ata taşımıştı. gözüm gibi sevmiştim. yazar oluncaya kadar odamda dekor olacaktı.) neyse o masada, o terasta, karşımda deniz, yüzümde azıcık rüzgar, yazıyorum işte. aslındapek yazamıyorum hayalimde. böyle pek bir doğurgan gerilimler içindeyim. kalkıyorum ara sıra bir sigara yakıyorum (niyeyse?).. cart curt kağıtları yırtıyorum. bazı günler artık hangi ege koyuysa orası, oranın çarşısına iniyorum. fotoğraf makinem de var boynumda, hatta evde küçük bir karanlık oda. balıkçılara, çaycılara selam veriyorum. kedileri seviyorum. dönüyorum. ve devam.
bazen bu hayali sonsuza kadar uzatıyorum. uykuya dalmadan az önceki o en değerli anlarda. gözlerimi sıkıp gerçekten içine girebilirsem hayalimin rüyamda da onu görürüm. biliyorum.
işte o zamanlar, ben orda yaşıyorum. dostlarım oluyor. bazı akşamlar bana geliyorlar. yaşlıca bir çift. benim balkonumda beraber rakı içiyoruz. sohbet ediyoruz. ben onların hikayelerinden biriktiriyorum. gece oluyor. türk kahvesi pişiriyorum arkadaşlarıma. bir gün, akşamüstü çünkü en çok akşamüstlerini severim, sevgilim de geliyor onlarla beraber. onların bir arkadaşıymış, istanbul'dan. o da sizin gibi yazıyor, diyorlar. (sizli bizli konuşuyoruz dostlarımla) sonra sevgilimle tanışıyoruz. sevgili oluyoruz.
böyle sürüp gidiyor işte. geceleri kurguluyorum alternatif hayatımızı. hiç ölmeyelim diye, arada bir, bir kaç sene başa alıyorum.
ben farkında olmadan yazıyorum.

1 yorum:

osquée dedi ki...

merhaba burak,
çok çok teşekkür ederim.
erkan oğur ayrı elbette, benim bahsettiğim "türkü bar" sınırları dahilinde, ki oralarda bile güzel sesli insanlar olabilir. bilemiyorum. çelişkiliyim :)
ilk kitabımı imzalarım sana
buraK. A.L. kitap gibi?
sevgiler..