Cuma, Ocak 26, 2007

Yeni Kıpırtılar: laleler, sümbüller, çiğdemler ve öksüz sardunya



Bu soğanlı çiçekler Didi'nin dediği kadar varmış. O kadar mucizevi geliyor ki toprağın böğrüne gömüverdiğin, nasıl nefes alacaklar ki diye tasalandığın yumrular süpermen oluyor "pıt" diye atıyorlar üzerlerindeki toprağı. Sonra her gün uyanır uyanmaz saksılara koşmaca, acaba ne kadar büyüdüler, yeni yavru var mı, her şey yolunda mı diye. Bayağıca erken çıktılar ama topraktan. Kar buz olamaya bari. Didi'nin poşet denemesi yaprakları kurutmuş biraz. Ne yapmalı bilmem ki..



Bu yavrucağı da bizim yokuşun başında buldum. Saksısına araba çarpmış, tüm kökler etrafa dağılmış. Toparladım görebildiklerimi koydum geriye saksılarına. Tam arkama döndüm ki buncağız boynunu bükmüş duruyor yerde. "Sen de benim yavrum ol" dedim getirdim diktim saksıya. Biraz kurudu bir iki yaprağı ama alıştı galiba yeni yerine.

Hiç yorum yok: