Cuma, Ocak 26, 2007

Dün: Hazavuzu, Takva

Hazavuzu çok enteresan bir grup. İlk GalataPerform'da tanıştım onlarla. Daha önce haberim yoktu. Müzik grupları 5 kişiden oluşuyor, performans grupları ise hep değişiyormuş. Müziklerini duymadım hala. Cumartesi GP'da konserleri var. Merak ediyorum. Konserden sonra da jam session tarzında bir şey yapılacakmış. Herkes ne bulursa onu çalacak. Yeno Ceno'yu kapatacağız böylece.

Performanslarından bir kupleyi de dün Galerist'te gördüm. Deniz, Bob, Jeffrey, eşi ve iki oğlu ile birlikte gittik. Girer girmez diskonun sonuyla karşılaşıyorsunuz. Disko topu mu derler, lambamıdır o bilmem, o küre şey işte tavandan kopup yere düşmüş. Sade ve güzel bir yerleştirmeydi. Galerinin en sonundaki bilgisayarda ise çeşitli kayıtları gösteriliyordu. Orda bir uçan adam stop motion'ı vardı. Ona bayıldık hep beraber. 19:00 da spontane gelişen, değişen, tekrarlanan bir seslendirme performansı vardı. Bir de başbakanım şarkısı akşamın yıldızı oldu. İki günü daha var. Cumartesi tekrar gitmeye çalışacağız, bizdeki konserden önce.

Sonra Deniz Bob ve beni yemeğe götürdü. Rio Bravo'ya. Pizza yedim ben, güzeldi. Haftaya Deniz Amsterdam'a gidiyor, Bob ise Bulgaristan'a mekan bana kalacak.

Sonra sevgili geldi. Aslında Harbiyede oyuna biletimiz vardı. Ama kaçırdık. Biz de sinemaya gidelim dedik. Cenneti beklerken ve Takva arasında kaldık. Takvaya girdik.

Genel olarak güzeldi. Son rüyanın ve sonrasının çekimleri hoşuma gitti özellikle. Ama Muharrem'in deliliği yeterince işlenmemiş gibime geldi. Ne bileyim sanki biraz lömbürst diye bağlandı adam yatağa. Bana düşmez tabii. Beğendim ama. Bir de her yerde Türk filmleri oynuyor. Hoşuma gitti.

Hiç yorum yok: