Çarşamba, Nisan 19, 2006

yeni arkadaşım

Tesadüflere mi inanmalı, gerekliliklere mi, kadere mi? Sanki her şey önceden hesaplanmış, hayatıma kimler girecekse tek tek saptanmış.
dün akşam petekte otururken ve konuşurken ve anlarken, böyle dedi -nasıl olur, istanbul'da 6 milyon kız var, neden sen, neden ben... kader mi bu, dedi.
daha önce de oldu böyle şeyler, alışığım aslında. ama hala şaşıyorum, hala seviyorum dünyanın oyunlarını; dün gece iki kızıla boyalı saçlı, mor converseli kızı boğaza karşı yan yana oturtan, kıkır kıkır güldüren minik hesaplarını.

4 yorum:

simiole paris carnet dedi ki...

belki tesadufler de gereklilikler de kader de ayni seydir.

Ben hepsine inaniyorum. Yoksa -mesela-, o gun orada olup eldivenlerimin fotografini cekmezdim.

zapoi dedi ki...

"ruh ikizi miyiz, neyiz?" dedi"yeni arkadaşın". kendimi tutamadım, kıskandım..

Adsız dedi ki...

kendini tanımlama şeklin çok ilginç: mor converseli, kızıla boyalı saçlı. ha-ha.

osquée dedi ki...

simi, size karşı yakın hislerimi daha önce dile getirmiştim :) yinelemeyeceğim. sayfana sürekli bakıyorum, boş bırakmayasın sakın.

zapoi, kıskanırsın tabii, daha çok kıskandıracağım seni.. :)

anonimus, o sizin ilginçliğiniz..:)