Perşembe, Kasım 09, 2006

YAZ BİTTİ

yazın bittiği her yerde söylenir

söylenmeyen şeyler kalır geriye

ve sonra hiç bir şey olmamış gibi

ağır, usul bir hazırlık başlar

uykuya benzer yeni bir mevsime

orda burda,ev içlerinde,kır kahvelerinde,deniz kenarlarında

incelen yazın akşam esintilerinde

zaman usulca sıyrılır aramızdan

ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini

başka ne gelir elimizden

büyük bir uzaklığa gülümseyerek

geçiştiririz

ıskaladığımız şeyleri

yatıştırıcı rüzgarlar

dışavurur içimizdeki lodosu, poyrazı, günbatımlarını

saklar bizi

gözlerimizdeki hüzne 'dinginlik' adını verir

'seni iyi gördüm' diyenler

biz de iyi hissederiz kendimizi

elimizden başka ne gelir ki?

köşe başları, akşamüstleri,kokular

tozar gider zamanın boşluğunda

karışır anların kuytu belleğine

belki sonraları bir gün

hatırlanır aynı kederle

yazın bittiği her yerde söylenir

söyleyenler inanır bir şeylerin sahiden bittiğine

yaz biter

eskir geceler,serin,hüzünlü

yeni mevsime hazırlık: ömrün teyel yerleri

bir yanı telaş,bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri

çıkarır sizi dalgın derinliğinizden

yaşadığınızı duyarsınız teninizde

bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz

sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları

ahşap panjurları

yaz bitti

bitmeyen şeyler kaldı geride

yaz bitti

yaz bitti

yüksek sesle söylüyorum bunu kendime

her yerde söylendiği gibi

yaz bitti

yaz bitti

hiç bir şey hiç bir şey

hiç bir şey

yalnızca üşüyorum şimdi

murathan mungan
murathan mungan





yazdan bir mucize bekledik durduk, ne acı. istanbul'un 6 ayının kış olduğunu unutmaya çalıştık. yüzümüzde parıldayan parıltılara tutuna tutuna kaybettik kendimizi "lazy, hazy, crazy" yaz günlerinde. gözlerimizi kapattığımızda dünya bir stan brakhage filmi oluyordu göz kapaklarımıza yansıtılan. renkler perde perde sönmüş, güz bitmiş kışa dönmüş; gözlerimiz hala kapalı.

şimdi günler kısalıyor. sanki ömrümden çalıyor bu mevsim. şimdi pencereler kapalı, camlar ıslak, ocakta tarçınlı-zencefilli-karanfilli-yeşil çay kaynıyor. yürürken yere yere bakıyorum, dünyanın üzerimdeki ağırlığından. sevgili ankara'da. istanbul bir kat daha üşüyor şimdi.

1 yorum:

tulip dedi ki...

bu yıl ben de istemedim hiç kışı..olmaması gereken bi mevsim gibi görüyorum..
belki yazın tadını çıkaramadığımdan bilmiyorum...
belki dinleniriz ama.. baharı daha çok özler ve daha güzel geçiririz :)