camımın önü şenlendi. bunca zamandır beklediğim pıtırtılar birer birer pırtladı. her sabah yeni bir tomurcukla uyandım. tabiat balkonumda canlandı. ben çok sevdim onları.
ama hayatla ölüm her zaman iç içe. biri açarken biri soluyor. yeni tomurcuklara sevinirken saksının kenarına düşen rengi hafifçe dönmüş yapraklara üzülüyorum.
güzelim ortancam öldü mesela. "ne oluyor bu çiçeğe, neden rengi bozuluyor, neden yaprakları çürüyor??" derken, bir de baktım saksının dibi yarım karış su olmuş. karantinaya aldım ama hiç umut görünmüyor. belki seneye, daha geniş bir saksıya aldığımda... didi de -ki kendisini daha önce görmüştünüz mercan'da bir masada, didem ve melike'yle beraber- bir ara kurudu, çiçeklerini döktü falan. ama şimdi toparlandı. tahminimce bu yaz gene açar. sardunyam hala uyuz, çiçeksiz, gıcık, upuzun bir dal. bu muhteşem üçlüyü hayata yenik düştükleri için cezalandırıyor ve resimlerini koymuyorum. ne zaman canlanır, güzelleşir, gözümü gönlümü açarlar, o zaman bu sayfada yer almayı hak ederler.
1 yorum:
çok güzelmiş çocukların :)
bizim balkon çiçekçiliğinin bu kadar başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim...
ben hiçbir şey yetiştiremeyince annemin bahçesindeki nanelerden tutup getirdim buraya.. ama acele gidilen bi tatil dönüşünde kurumuş buldum:(
şimdi cam güzellerimiz var ama çok sessiz.. bi de fesleğenler var onlar da biraz soluk...
öyle.. çoookkk öptüm...
Yorum Gönder