Cumartesi, Temmuz 01, 2006
caché, michael haneke
fransa kolonilerini sergiledi emperyalizmin doruklarında. siyah insanları, onların evlerini, hayatlarını ve bununla beraber tahakküm ilişkilerini bir festival havasında bulvarlarına taşıdı. çünkü gösterdikçe daha çok sahip oldu gösterilenlere. izlemek ve göstermek gücün vücut bulmuş haliydi, teşekkürler foucault.
haneke ise sık sık "tarihin objektif gözü" gibi tarafsız süsü verdiği kamerasını fransız burjuvasına doğrultmuş. aile kurumunun fil dişi kulesinde derin çatlaklar yaratan gizli saklıları, kabul edilmeyen sorumlulukları, günahları göstermiş. hepsinin üzerine çekilmiş her şeyi kapsayan ve saklayan uykuyu... şiddetin görülmedikçi şiddet olamadığını... ve en güçsüzler için bile sistemlerde ufacık da olsa bir özgürlük alanı bulunduğunu, teşekkürler simmel.
upuzun kesik boyunlu tavuk sahnesi, boynu kesik adam sahnesine kıyasla. aynı gün ölen cezayirli çift ve köpek üzerine hikayeler... her şey yerli yerinde, küçük dozlar halinde verilmiş bilgi. ne bir kare eksik, ne de fazla.
failin de "saklı" kalmasıyla artan rahatsızlık, güçlülüğümüzün ve haklılığımızın neticesi güvenli hayatlarımızın, bir nevi panopticon yapısı halinde olduğu paranoyasının doğurduğu bir tepki mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
ben de izlemek istiyom güzel filmler, fareli köyün makinisti..
Yorum Gönder