Perşembe, Mart 28, 2013

The PoleR Bear

Hayatımdaki en güzel şey sanırım WOW Stüdyo'da gittiğim pole dersi. Her hafta üşenmeden Galata'ya gitmemi  -benim!- ve mızıkçılık yapmadan dersi sonuna kadar sürdürmemi sağlayan -benim!- motivasyonun onda birini başka bir şeye harcasaydım uzman olurdum herhalde.



Stüdyoyu sevgili arkadaşım Zeynep ve onun sevgili arkadaşı Sevinç bir tatil sırasında gaza gelip açtı. Daha önce de deneme için africa cubanas'ta pole dersine gitmiştim. Ama bunun yanında çok dandikti. Ben burada kafayı yararım dedim, güvenip devam edemedim.

Sevinç'in dersleri 1,5 saat. İlk yarım saati ısınma ve kondisyon. Sonra yeni hareketler öğreniyoruz. Akabinde de koreografik olarak kelebek gibi uçuyoruz, arı gibi sokuyoruz.

Öyle basit şeyler de değil ha; bayağı tepelere tırmanmaca, çeşit çeşit dönmece, yan durmaca, kafa aşağı durmanca!

Tek sorun bunları yaparken 333 ifadesiyle değil de "anne bak pisiklete binerken ellerimi bırakabiliyorum" ifadesiyle takılıyor olmam. Al sana bir soru, yaşama sevinci verir mi insana boru?

Esen kalın.


Hiç yorum yok: