Pazar, Nisan 13, 2008

Türkiye Pippa'yı Yuttu...

iki genç kadın yola çıktı. iki genç kadın gelinlik giyip otostop yaparak yola çıktı. savaşlarla, kıyımlarla parça parça olmuş bu coğrafyada barışla evleneceklerdi.

coğrafya onları yuttu..........

dün peace&conflict dersinin psikolojik yaklaşım bölümünde performans sanatının kişiselliğinden, diyaloğa, barışa yapacağı katkılardan, "false brother"ları nasıl tanıdık kılacağından dem vururken.

lanetolsunlanetolsunlanetolsunlanetolsunlanetolsunlanetolsun.

iki genç kadın istanbul'da ayrıldı. birinin yolu benle kesişti. fotoğraflarını çektim onun, videosunu çektim. gelinliğine, gülümsemesine hayran oldum. tanrıça gibiydi. barış için gelmişti.

diğeri ertesi gün tecavüze uğrayıp öldürüldü.




bugün içimde iğrenç bir utanç ve acı var. Pippa Bacca'yı öldürmenin utancı. Pippa Bacca gibi ölmenin acısı.

Oda içre oda kocaman bir yerdeyiz. Sesler, insanlar karma karışık. Hem az sayıca hem sanki kendi kalabalığını doğuruyor. Taş gibi göğüs kafesim ilerlerken tanıdık bir yüz. gonca, ağlıyor. başkaları, gülerken görmüşüm, ağlıyorlar. Aczimizden ağlıyoruz. Pippa Baca ile umudumuza tecavüz ediliyor, umudumuz ölüyor.

Bir grup "naif insan"ız biz.

Ağzı köpürmüş vahşiler olma ihtimalini düşünmeden, saf saf, iyi niyetle...

Sylvia giriyor içeri. Yine beyazlar içinde. Ama daha rastgele. Gözleri kırmızı. Konuşurken sık sık hıçkırıkları kesiyor cümlelerini. bu kez gülümsemiyor fotoğraf makinama.

Hiç yorum yok: