Salı, Nisan 08, 2008

dün.

Nasıl anlatayım dünü... dün o kadar uzundu ki, çok az şey sığdı içine.

Okuldayım. alese başvuruyorum. bankaya para yatırıyorum. web camde fotoğrafımı çektiriyorum.

sonra bazı telefon konuşmaları.

bir taksideyim. öteki yakaya geçiyoruz. daha öğlen olmamış. kadıköyde yürüyorum. tanıdık yerler, dükkanlar.

dersanemin yeni yerine gidiyorum. herkes tanıyor beni. süperim. fatoşun odasına giriyorum. herkes küçük ben büyük. herkes benden daha planlı.

ben sınava giricem, diyorum. gözbebekleri büyüyor. gün içinde pek çok kişinin göz bebekleri büyüyor. her yer göz.

bana form, bana diploma bilgileri, bana dekont veriyorlar.

beni sıralarda bekletiyorlar. elimdeki kağıtlar gidiyor yeni kağıtlar geliyor. elimde kağıtlar kantine doğru yürüyorum. bu kadar uzaktan görünüyor muydu deniz? dalgalar kalamışı dövüyor. martılar... çınarlı yol biraz kelek kalmış. kantinin önündeki alana varıyorum. ilk gün oradaydım elimde koca bir sandöviç demirlere yaslanmış bir çınara bakıyordum. etraftaki ayı kadar tipler gibi olunca neleeerr neleeeerrr olacaktı hayatımda.

çınar burda, bir o kalmış. ama senelerce dallarında kalan diş macunu yok.

of ulan o kadar güzel ve sağlıklı bedenlerle ben de çalışırım. sıkıyosa beni alın. sıkıyosa biraz challenge edin kendinizi skolyozlu öğrenciyle.

"olmayacak ama iyi olacak". böyle dedi sevgili.

olmayacak.
iyi olacak.

vapurdayım. çok dalgalı deniz. ben gene avrupa yakasına dönüyorum. bu kadar geriden başlanır mı bir koşuya. bütün omurlarım bütün kaburgalarım batıyor sanki. hay allah. denize bakacağım sadece.

burayı nasıl demeli ki şimdi.

Kafamın içinde sıkıntılı düşünceler, sol yanımdaki pencereden denize bakarken siyah montlu bir kız yanımdan denize düştü.

evet yaklaşık böyle. pat diye düştü. sağıma döndüm bütün kafalar gastelerde şurda burda. sol yanıma baktım bir tek ayakkabı suda. taaa ilerilere gidiyor.

düştü! dedim
kız düştü!!

herkes açığa koştu. ben de koştum sol elim havada işaret parmağım o tek ayakkabıyı gösteriyor.

iki kişi indi aşağıya.. biz de gördük, atladı.

vapur hala gidiyor. çok uzaktayız. ayakkabı yok artık.

sonra başka vapur durdu orda. ama kısa durdu. bayağıda uzakta. göremedim.

kısaca şöyle, dün benim içim sıkılırken bir kız benle birlikte vapura bindi. sonra da atladı. sonrasını bilmiyoruz.

Hiç yorum yok: