ortaokulun başlarında ajandalarıma tuhaf notlar düştüğüm olurdu. şunun gibi: "zeka şeytanidir." -> düşün! düşünüp bir şeyler bulacağım, kanılara varacağım yıllardı. fikirlerim olacaktı şeyler hakkında. sonra -cundada bir gündü- elimdeki kitabı kapatıp güneşe koşmamak için kendimi zor tutuyordum. tostoyevski gibi bişiydi galiba. önce elimdekine, sonra tatil boyunca okuyup, düşünüp, bileceğim diğerlerine umutsuzca bakıp: aman zaten bütün fikirlerim oluştu artık dedim. sonra emin olmak için hepsini sıra sıra gezdim. siyaset şuşuşunu düşünüyorum. din konusunda bububu, sanat ötekiberiki.. tamamdır çıkıp güneşte vakit geçirebilirim. belki de o zamandan beri okuduklarımı ışık hızıyla unutuyorum. ama nasıl olduysa lise 1-2 gibi bu her konuda fikrim sabitten hiçbir konuda hiçbir şey bilemem, zaten düşünemem, fikrim olmaza geçiş yaptım. başlı başına erteleme dahi olsa sahip olduğum "düşünülecekler" listeleri kayboldu.
şimdi wallerstein okurken bir satırın altını farklı renk kalemle çizivermişim. bir de baktım "düşünülecek" cümlesi! yazın falan sanırım. en iyi ihtimalle.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder