bir tesene buluşması
Lisede çok güzel bir sınıfta okudum ben, şanslıydım. Minicik bir sınıfta maksimum 15 kişi, hepsi çok iyi arkadaş... Ketılda su kaynar çay yapılır. Oralet bile vardı yahu sınıfta, ki tecrübeyle sabittir, oralet pek öyle her yerde olmaz. Kedi baktık bir ara sınıfta. Tesadüfe bak, onun da adı Osmandı. Ben küçük kızdım o zamanlar, pembe giyerdim çoğunlukla. Tiyatrocuydum. Sınıfta matematiği, geometrisi en iyi olan bendim. Gerçi sosyal sınıfında okuyordum ama... Minicik kalem kutusu, minicik iran sigarası... Kadıköy.
Yine oradaydık, Kadıköy'de. Sanki araya 3,5 sene girmemiş, muhabbetimiz hiç kesilmemiş gibi. Özlemişim. En çok da en ön sırada kocaman pembe hırkasının içinde üşüyüp büzülen, iki dakikada mahkeme düzenleyip hocanın birini ölüme mahkum eden (yanlış anlaşılma olmasın adamın yanında), sürekli tahtanın önünde "lirik" dans yapan benden içerü kızı. Bu kadar, daha yazmayayım. Bir kere demiştik zaten, artizlik olsun diye:
yazmadık, yaşadık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
bizde herkesler biryerlere dağıldı, siz tutun birbirinizi sımsıkı, bırakmayın, onüç sene sonra da kadıköyde bir cafe'de eski günleri anın olur mu?
Yorum Gönder