ben yeniden dans etmeye başladım. yavaş yavaş. bu da benim intermedyatik projemin taslağının bir kısmısı
sahne loş. alacakaranlık. sahne gerisi ve 60 dereceyle açılan sağ ve sol kenarlar panolarla kapalı. üzerleri beynime işlemiş imajların kolajıyla kaplı. tam ortada 5 oyuncu bir toplu mezar gibi üst üste alt alta bir yığın oluşturmuş kıpırtısız yatıyorlar. bu benim beynim. el fenerininki gibi küçük ama güçlü bir ışık yığının üzerinde geziyor. kasılmış bir el, yan dönmüş bir ayak, geriye sarkmış bir kafa. kafaya sabitlenip genişliyor ışık. yavaş yavaş kıpırdamaya başlıyor kafa, genzinden bir hırıltı kopuyor, nefes almaya çalışır gibi sağa sola hareket ediyor. sahne yavaş yavaş aydınlanmaya başlarken yığında kıpırtılar ve sesler artar. davul ya da bendir gibi bir çalgı eşlik eder. mırıltılar kelimelere evrilir. oyuncular kalın bantlara yazılı kelimeleri beynimden dışarı fırlatmaya başlarlar okurken. yığın iyice yükselir, müzik ve sözler de yükselir. birden bir oyuncu yığından kopup sahnenin sol ön kısmına düşer. yığın olduğu yerde donakalır. (mümkün olursa burada öndeki oyuncu aydınlıkta kalırken arka taraf loşlaştırılmalı.)
*solo dans*
bu sırada sağa sola fırlatılmış kelimeleri yırta kese birleştire deli kelimesini -şimdilik böyle diyelim- oluşturur. dekorun içinde bir yere asar (burayı düşün). müziğin ana teması burda transpoze edilmiş deli deli kulakları küpeliye dönüşür.
burdan sonra yığın açılacak bir şekilde söylemlerle örümcek ağı gibi sahne donatılacak. koreografik bir dansla oyuncular ağların arasına takılır.
ps. resimler maya derenden. örümcek ağı fikri sevgiliden.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder