Pazar, Haziran 20, 2010

Yelken Sporuna Gönül Verdim

Daha önce yelkeni denizde yapılabilecek en sıkıcı aktivitelerden biri olarak görürdüm. Ta ki perşembe günü görev icabı Urla'ya gidene kadar. Önce 50 derece sıcakta bir KSS projesiyle ilgili toplantı, sonra kızgın kumlardan serin sulara dalmak, müşteriyle. Alesta tramola :)

Ruh dünyamda sarsıntılar yaşıyorum.

Pazar, Haziran 13, 2010

girl is given. mission is completed.

İki tane kırmızı kurdelem var. Biri S'den upuzun, biri Z'den kısacık. Z'nin kırmızı ayakkabılarına hasta oldum. Büyümüş de vermişler, gitmiş. Daha dün değil miydi karda el ele Göztepe'ye yürüyüşümüz ve süper kardan adam.

Dün değildi, 10 sene oldu.

Cumartesi, Haziran 12, 2010

what a social media we are


Resim altı: maden dağı dumandır, de loy loy de loy loy
yaş gözüme dolanır de loy loy kibar yarim

by adını unuttuğum İHA muhabiri kız


Israrlara dayanamadım, yine geldim buraya, siz değerli okuyucularımı sıradışı hayatımın birbirinden renkli maceralarıyla buluşturmaya.

Önce eski yazılarımı okudum. Okudukça kendime bayıldım. Keşke kendim gibi bir arkadaşım olsa dedim, içimi çektim, ah ettim. O ne derin analizler, ne harikulade gözlemler, nasıl bir üslup, tarz, tavır... Sonra yazacak bir şeyler olsun diye sıradan günlerden Amelievari bir zevk çıkarmaya çalışmak. Ah ben yok muyum cherie..!

Bu zottirik girizgahtan sonra niyetim Erzurum anılarımdan, bu sabahki yoga dersinde nasıl da mahallenin tüm kadınlarından daha esnek olduğumdan, belki biraz yeni işimden ve yeni saç şeklimden söz etmekti. Ama ironi denizinde boğuldum. Bunları sonraya saklıyorum.

Ne diyoruz: bunu saymıyorum. Yine bekliyorum!