Perşembe, Ocak 19, 2006

ilk ne zamandı hatırlamıyorum. 14 yaşlarında olmalıyım. kim(ler?)leydi, onu da hatırlamıyorum. hemen herkes, özellikle de benim gibi-bizim gibi- eskileri baston edinmeden yürüyemeyenler, en az bir kez geçmişti tahta masaların üzerinden. yıllarca aliler ayşeleri sevdi, ayşeler velileri sevdi, veliler fatmaları sevdi. ve dahi kalabalık arkadaş grupları alt alta yazdı isimlerini. en baştakilere biraz kıyak geçildi. sonlardakilerin bazen bir(kaç) harfi taştı, yamuldu. sonra o masalar bitti. hepsini tavana astılar. orda, üstümüzde olduğunu bildik isimlerimizin. ordan bizi gözlediler. bazen yaz gecesi yıldızlarına bakar gibi isimlerimizi aradık tavanda. "bak küçük ayı" der gibi "bak 99 şubatı"... bulamadık çoğunu, ama bildik. sonra yeni masalar geldi. yeniden yazdık. bahçe tarafında üç minik kız. masada bir türk kahvesi bir buzlu çay bir adaçayı. masada isimleri. ne yazık, onlardan uzun kalacak.
bir gün kıştı. yalnızdım. adaçayım, kitabım; inatla sobayla ısıtılan bahçede. melikem nerdesin, dedim.
sonra mevsimler değişti. benden duymadığını masalardan okudu melike. alilerin velilerin arasına sıkışıvermiş notumu gördü. "melikem nerdesin?" koştu geldi.

işte şimdi de buraya kazıorum mesajımı. alilerin velilerin arasına. belki okunacak.. belki de görülmeden tavanı delen yıldızlardan biri olacak.
bekleyelim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bir yere kazımıyor ahanda buraya yazıyorum.o tavanı delen yıldızlardan olacak sadece yazılar olmayacak.sen az sabır az zaman az 3 gün 3 günler sonra parlayacak ennn parlak yıldız olacaksın.yüreğin gibi.aklın gibi.biliyorum.